İbradı
Antalya, İbradı ve Ormana Köyü
Antalya’da bulunan ve tarihi Antik Erymna Kenti’ne kadar uzanan İbradı aslında küçük bir ilçe olmasına rağmen zengin tarihi, kendine has özellikleri ve el değmemiş doğasıyla mutlaka görmeniz gereken bir yer. Ormana Köyü ise İbradı’ya bağlı bir mahalle olmakla birlikte düğme evler, yemyeşil doğası ve mevcut tarihi kalıntılarıyla görenleri hayrete düşürecek bir güzelliğe sahip.
Bizler de bu yazıda sizlere doğa harikası bu bölgeden, İbradı ve Ormana Köyü’nden, zengin kültüründen, doğasından, mimari yapısından, tarihi kalıntılardan, düğme evlerden ve Yörük Ali Konağı’nın sizlere sunduğu geniş olanaklardan bahsetmek istiyoruz.
Antalya’nın 166 km. doğusuna, Akseki’nin 26. Km batısına gider ve Antik Melas Irmağı’nı idari sınır olarak kabul ederseniz doğa harikası ve eşsiz güzellikteki İbradı’ya varmış olacaksınız.
Bağcılık, tarım, hayvancılık, orman ürünleri, kestane ve bal üretimiyle geçimini sağlayan yöre halkıyla tanıştığınızda insanlarının ne kadar çalışkan ve misafirperver olduğuna şahit olacaksınız. Ortalama sıcaklığın 25-30 derece olduğu beldede yaz kış Akdeniz ikliminin esintisiyle rahatça konaklayacaksınız.
İbradı’da bulunan yaylalar ve ovalar hem hayvancılık hem de kamp yapmak isteyenler açısından büyük bir avantaj sağlamakta. Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın bile İbradı’yı yazlık konaklama yeri olarak kullandığı söylenir. Bu yaylalarda bulunan doğal su kaynakları serinliğiyle yazlıkçılara ve hayvancılara büyük bir nimet sunmaktadır. Nem oranı çok düşük olduğu için sıcaklık yüksek olsa bile terleme olmaması Antalya’da bulunmaz bir hazinedir.
Bitki örtüsünün çeşitliliğini gördüğünüzde anlayacaksınız ki doğa buraya çok cömert davranmış. İbradı’da üretilen balı bir kere denerseniz bir daha unutamayacaksınız. Birçok endemik bitkiye ev sahipliği yapan İbradı, botanik bilimciler tarafından da sıklıkla ziyaret edilmekte ve bu zenginlik gören herkesi şaşırtmakta. Burada yetişen endemik bitkilerden özellikle Kardelen ve Şakayık görenleri büyülemekte; her yıl düzenlenen Nisan ayının ilk haftası düzenlenen Kardelen Festivalinde halka sergilenmektedir. Her yıl Eylül ayında da Üzüm Festivali düzenlenmektedir.
Osmanlı döneminden itibaren ilim ve bilim konusunda da geri kalmayan beldede ibtida, rüştiye ve birçok medrese kurulmuş; sayısız bilim insanı yetişmiştir. Cumhuriyetle beraber eğitim seviyesi iyice artan İbradı’dan birçok bilim insanı, siyaset ve devlet adamı çıkmıştır. Bölge halkı da eğitim ve öğretime büyük önem vermekte; herkes okuma yazma bilmektedir ve kültür seviyesi oldukça yüksektir.
Sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra geçmişten günümüze korunmuş olan tarihi yapılar da İbradı’nın her bir köşesine serpilmiş gibidir. Ormana Beldesi ve Ürünlü Köyü arasında Roma dönemine ait kalıntıların sayısı oldukça fazladır. İbradı’da geçmişten devraldığı tarihi miras ve kültürel yapı sayesinde kendine has bir doku mevcut. Bu kendine özgü doku konuşmadan kıyafetlere, yemeklerden, mimari yapıya, örf ve adetlerden folklora fark edilmektedir. Kadı konakları ve düğmeli evler bunun en güzel örnekleridir.
İlçenin dağlık coğrafyası kendisine özgü doğal bir turizm potansiyeli oluşturmakta, özellikle safari turları ve günü birlik geziler için uygun bulunmaktadır. Yine İbradı Merkezi nde 7 adet tarihi konak koruma altına alınarak turizme kazandırılmıştır.
İbradı ilçesine bağlı Ormana Köyü tertemiz doğası, kendine özgü mimari yapısı, kültürel ögeleri ve köklü tarihiyle gören herkesi şaşkınlığa uğratacak bir güzellikte. Doğayla iç içe yapısı ve korunmuş binalarıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Köyün çevresini kuşatan orman, Toros dağları, şelale, mağara ve yaylalar sayesinde burası adeta yeryüzünde cennetten bir köşe.
Yaylalara çıktığınızda göreceğiniz endemik bitkiler, trik sincapları, tavşanlar, çam ve katran ağaçları arasında muazzam bir doğa yürüyüşü yapabileceksiniz. Bölgede yetiştirilen ve tamamen doğal beslenen keçilerin sütünü içebilir; sütlerinden elde edilen organik peyniri ve yoğurdu afiyetle yiyebilirsiniz. Köyde bulunan çoban peyniri, güveçte yahni ve köfte ise yöresel lezzetlerden sadece bazıları.
Geziniz boyunca etrafınızda gezinecek başıboş atların varlığı sizi şaşırtmasın. Bunlar Osmanlı Dönemi’nden kalma, doğada kendi halinde yaşamaya alışkın yılkı atları. Onların özgürlüğünü gördükçe sizin de ruhunuz ferahlayacak.
Yaz sıcaklarında dahi serinliğini muhafaza eden yaylalar sayesinde Akdeniz esintilerinin ve ağaçların büyülü kokusuyla buluştuğu Ormana Köyü’nde göreceğiniz Düğme Evler hayatınız boyunca içinden çıkmak istemeyeceğiniz etkileyicilikte. Yapımında çimento ve harç yerine sadece ağaç ve taş tercih edilen; genellikle iki katlı olan bu yapılar ruhu olan, köyle beraber yaşayan canlılar gibi. Düğme evler adını, yapının sahip olduğu ahşap iskeletin dikey konumlandırılmış parçalarının duvarların dışından görüldüğünde düğmeyi andırmasından almış. Yığma duvar işçiliği tekniğiyle yapılan bu evler hala sağlamlığını ve güzelliğini koruyor ve görenleri kendine hayran bırakıyor. Evlerin restorasyonu yine bu konuda eğitilen yöre halkı tarafından gerçekleştirilmekte.
Günümüze kadar korunmuş ve bir nevi izole olduğu düşünülen İbradı zamanında Selçuklular döneminde Toroslarda geçit sağlayan bir kavşak görevi görmüştür. Ticaret kervanlarının konakladığı bu han, 13. Yüzyılda inşa edilmiş ve bugüne kadar özenle bölge halkı tarafından korunmuştur. İbradı beldesinin adını taşıyan ve Osmanlı döneminde basılan paralarla buranın tarihte de ne kadar önemsendiği anlaşılmaktadır.
Adını Altınbeşik Tepesi’nden alan Altınbeşik Mağarası İbradı ilçesine bağlı bir doğa harikası. Dikitler, beyaz travertenler ve sarkıtlarla bezeli mağara Türkiye’nin en büyük, dünyanın üçüncü büyük yeraltı gölüne sahip. Özellikle son yıllarda yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken doğal yapı gezi botları ile mağaranın içini ve gölü gezme imkânı sunmaktadır. Altınbeşik Mağarası Antalya’nın İbradı ilçesi Ürünlü Köyünün güneydoğusunda bulunan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı içinde, derin ve sarp Manavgat Vadisi’nin batı yamacında yer almaktadır.
Altınbeşik Milli Parkı, Antalya’da Toros dağlarının karstik yapısı içinde kurulmuş bir mağara sistemi etrafında gelişmiş bir milli parktır. Karstik topografya ve çam ormanlarının büyülü kokularıyla çevrelenmiş park görenleri etkisi altına alacak ve eşsiz güzelliğiyle bir ömür kalından çıkmayacaktır. Milli park ana kaynak olarak üç katlı, 2500 metre uzunluğunda, en yüksek noktası 101 metre olan mağaradan beslenir. Büyük Düden, Oruç Düdeni ve Feyzullah Düdeninden gelen suların Manavgat Çayı’na boşaldığı nokta olan Altınbeşik Mağarası, Türkiye’nin en güzel mağaralarından biridir. Mağaranın içerisindeki gölün derinliği ise yer yer 15 metreyi bulmaktadır ve bu gölde yüzmek yasaktır. Ziyaret edenler can yelekleriyle 1, 15 saatlik bir yolculukla gölden geçerek varış noktasına ulaşmaktadır.
Kızılova, Kambos ve Söbüce suyunu çeken bu büyük sistem, Oruç Düdeni Mağarası altında Altınbeşik-Düdensuyu Mağarası’nda son bulur. Böylece bu büyük yeraltı su sistemi, kuş uçuşu 100 km’den fazla uzunluğu ile dünyadaki en uzun ve büyük karstik sistemlerinden biridir. Mağara içinden çıkan su Beyşehir Gölü ile bağlantılıdır. Su içinde kaldığı için mağarada gezinti, sandal ve kayıklarla yapılmaktadır.
Gölün ortasında bulunan doğal bir kaya bloğundan oluşmuş köprü bulunmakta ve bu gölün sonunda 44 metrelik traverten görenleri hayrete düşürmektedir. Ancak yaz ve ilkbaharda ziyarete açılan mağara sonbahar ve kış vakti tamamen sularla kaplı ve doğal olarak kapalıdır.
Antalya Manavgat’ta bulunan ve İç Anadolu Bölgesi’ni Akdeniz’e bağlayan eski ticaret yolu üzerindeki Kargıhan geçmişten günümüze ziyaretçileri ağırlamaktadır. Kitabesi mevcut olmasa da Selçuklular dönemi Sultan Gıyaseddin Keyhusrev dönemine tarihlenmektedir. Açık bir avlu etrafında bezenen kapalı hücrelerden oluşmaktadır; dikdörtgen şeklinde kapalı bir bölüm vardır. Ana salon ve diğer hücreler tonoz örtülüdür. Dikdörtgen alandaki taç kapı eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Kargıhan buraya yolu düşenlerin muhakkak ziyaret etmesi gereken bir yerdir.
Yeryüzünün cennet köşelerinden olan İbradı’yı ve Ormana Köyü’nü ziyaret edenlerin yapabileceği sayısız aktivite bulunuyor. Sakinlikten hoşlananlar düğme evleri gezebilir, Yörük Ali Konağı’nda kafa dinleyebilir, yaylalarda temiz hava alıp organik yiyeceklerle kendisine ziyafet verebilir, festivallere katılabilir ve doğa yürüyüşlerine katılabilir. Macera sevenler de safari ve dalış aktiviteleri yapabilir; civarda ve Manavgat’ta kanyonlarda düzenlenen su sporları, canoying gibi etkinlikleri deneyebilirler. Tarih meraklıları antik kent kalıntılarını inceleyebilir, buram buram tarih kokan sokaklarda gezerek bakir mimari yapılara bakabilir ve beldeye has ve korunmuş folklorik ögeleri gözlemleyebilirler. Burada her karakterden insana iyi gelecek bir etkinlik var.
